27 Haziran 2015 Cumartesi

Bilinçsiz Sorular:)

Yaşama arzu ve gayretini canlılar üzerinde belirleyen nedir?
Canlıların üreyip kendi türünü ileri nesillere aktarma gayretini oluşturan içgüdünün kaynağı nedir?
Utanma ya da gıdıklanma hissini oluşturan maddi etkiler nedir?
Bilinçsiz evrimin üreyen her canlının şekil ve özelliklerini hücreler aracılığıyla belirleyebilmesi mümkün müdür?
Renk algısını oluşturan ve renkli bir dünyayı algılamamızı sağlayan reseptörlerin oluşumuna katkı sağlayan ışığın dalga boyutu, neden renklerin algılanması ile doğru orantılıdır?
Maddesel dünyanın dışına çıkamayan zihnin sınırlarını belirleyen nedir?
Anlamlı bir konuşmayı zihinde biçimlendiren,bu isteği oluşturan ve bunu cümlelere dökme gayretiyle oluşan konuşma yetisinin oluşması için beyin kabuğunun insanda daha geniş olması gerektiğini bilen va yapan nedir?

1900 Yıllık Tevrat Kuran'ı Doğrulayacak mı?

Bilindiği gibi Kur'an, Tevrat'ın kelimelerin ve anlamlarının değiştirilerek tahrifat yapıldığını yazar.
Yahudilerin Tevrat'ta yaptıkları değişiklik, Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılır:
"Yahudilerin bir kısmı, kelimeleri yerlerinden değiştirirler. Ve dillerini eğip bükerek işittik ve karşı geldik derler?"
Nisa Suresi- 46 Ayet
1900 YILLIK TEVRAT'TA DA BELGELENDİ: HZ. MUHAMMED SON PEYGAMBER
1900 yıllık tahrif edilmemiş Tevrat'ta İsrail oğullarının dini ve siyasi anlayışlarına dayanak yaptığı bazı unsurların doğru olmadığı ortaya çıktı
http://www.habervaktim.com/haber/305503/1900-yillik-sir-erdoganda.html

Herşey Boş Mu?

Bizlerin varolmasını isteyen bizler olmadığı halde biz bu evrende varız.Bizler akıllı olmayı isteyecek bir bilinçten yoksunken yani varlıksızken bizlerin varolmasını ve bilinçli olmasını sağlayanda bizler değiliz.Bizler varoluşun ne olduğunu bilmediğimiz halde varlık aleminde yer edinmişiz.Şimdi evrende hiç bir şeyin bir nedeni yoksa bizler neden varız.Eğer evren amaçsızsa bizdeki anlamı ve amaç duygusunu var eden nedir?
Eğer her şey boşsa bizler neden bu boşluğun amaçsızlığı içinde bir amacı olması gereken canlılarız.Bir hücreye ya da bir nesneye amaç veremezsiniz.Her şey boşsa bu boşluğu dolu ve anlamlı kılan nedir.Bu anlamı var etme ve nedeni olmayan bir evrene neden sorusunu sorduran nedir?Bu canlıları burada işi ne?
Eğer ölümden sonra yok olacaksak,bu evrende amaçlı olmayı gerektirecek bir nedenin olmaması gerekirdi?Amaçsızlığın olduğu bri alemde amaçta olmaz.
O halde evrenin kendisinde olmayan ama bizlerde olan bir amacın varlığı bu evrene ait değildir

Metafiziğe Dair


Bir Kızılderili hikayesi;
Yaratıcı bütün hayvanları toplayıp, ?Kendi gerçeklerini kendilerinin yarattığını farkedinceye kadar insanlardan bunu saklamak istiyorum, nereye saklayayım?? diye sormuş.
Kartal, Bana ver, Aya uçurayım?.
Yaratıcı, Hayır, birgün oraya gider bulurlar.
Alabalık, ?Okyanusun dibine ne dersin
?Olmaz, orada da bulurlar.?
Buffalo,Bana ver, büyük ovalara gömeyim.
Oraları da kazıp bulurlar.
O halde içlerine koy!demiş yaşlı köstebek.
Tamam, demiş Yaratıcı, En son bakacakları yer orasıdır!
Nikola Tesla; ?Bilim, yüzyıllardır sürdüğü varlığının en büyük aşamasını, on yıl gibi bir sürede, ancak fiziksel olmayan fenomenler üzerinde çalışmaya başlarsa kaydedebilir.?
Hawking ve einsteine göre ise Evrendeki en anlaşılmaz olan şeyin evrenin anlaşılabilir olmasıymış.Yani zihnimizin kocaman bir evrinin en derin yerlerine nüfuz edecek kadar güçlü olması ve evreni anlamlandırabilmesini çok şaşırtıcı bulmuşlardır..Evrenin kendisi de tüm bunların aksine böyle bir aklın karşısında herşeyin çok basit olarak algılanmasını zorlaştırılmış gibidir.Bizler bilgiyi evrenden alıyoruz ve bu bilgiyle yine Evreni çözmeye çalışıyoruz.Anlayacağınız Evreni anlamak için yine Evrenin kendi yapısı üzerinden hareket etmememiz gerekecektir.
Peki böyle bir Evren nasıl olurda kendi anlaşılabirliğini kendi içerisinde zerre kadar yer tutmayan bir soyutluğa (akla) borçlu olabilir.İşin enterasan yanı bilgiyi evrenden alıyoruz yani bize kendisi hakkında bilgi verende evrenin kendisidir.Bu durumda evrenin bir zihne sahip olduğu söylenemez;çünkü evren anlaşılmak isteyen bilinçli bir varlık olsaydı kendi sorununu kendi farkındalığını kendini anlamladırabilmeyi bizlere çözdürecek kadar aciz olmazdı.
İnsanın en tuhaf özellilerinden birisi de kendisiyle beraber evreni sorguluyabilmesidir.Bugün yapay zekaya hayat verememenın en büyük nedenin tuning testi olduğunu biliyoruz.Yani kendi varlığını sorgulayamayan bilgisayarların varlığı yapay zeka önündeki en büyük engeldir.Bu durumda evrenden alınan bilginin sorgulanmasını sağlayan nedenin başka yerlerde aranması gerekir

20 Haziran 2015 Cumartesi

İncil'e Göre Peygamberlik Kriterleri

Tanrıdan olup olmadıklarını anlamak üzere vahiyleri sınayın. Çünkü bu dünyada birçok sahte peygamber türemiştir. Bir vahyin Tanrıdan olup olmadığını şöyle anlarsınız: İsa Mesihin insan olarak gelmiş olduğunu kabul eden vahiy Tanrı?dandır. Fakat, İsayı kabul etmeyen vahiy Tanrıdan değildir.?
Evet hz.muhammed de isanın bir insan olduğunu söyledi.o halde incile göre hz.muhammedin peygamber olması gerekiyor

Onlara kendi kardeşleri arasından senin [Musa] gibi bir peygamber çıkaracağım; sözlerimi onun ağzından bildireceğim, kendisine emredeceğim her şeyi onlara anlatacak. Benim adımla bildirdiği sözleri dinlemeyen adamdan Ben hesap soracağım. Ancak, kendisine emretmediğim bir sözü Benim adımla söylemeye ya da başka tanrıların adıyla konuşmaya cüret eden peygamber ölecek

iyi de hz.muhammed ölmedi.Peygamberlik iddiasıyla yola çıktı ve buna cüret ettği halde ölmedi.o zaman yine incile göre hz.muhammedin peygamber olduğu ortaya çıkıyor

Bilgimiz ve peygamberliğimiz sınırlıdır; tam olan geldiğinde sınırlı olan ortadan kalkar.?

Burda sınırı olmayan ve tam olan gelecek peygamber kimdir?

Aranızdan düş gören biri ya da bir peygamber çıkar, size bir alamet ya da geleceğe dair bir işaret bildirirse,Tanımadığımız tanrıların peşinden gidelim, onlara kulluk edelim diyerek bildirdiği bu alamet ya da işaret doğru çıksa bile, o peygamberi ya da düş göreni dinlemeyeceksin; çünkü Tanrınız Yehova sizi sınıyor, Tanrınız Yehova Kendisini bütün yüreğinizle ve bütün canınızla sevip sevmediğinizi görmek istiyor.Tanrınız Yehovanın peşinden gideceksiniz, Ondan korkacak, emirlerine uyacak, sözünü dinleyeceksiniz. Ona kulluk edecek ve sımsıkı bağlanacaksınız.Ve o düş gören ya da peygamber öldürülecek, çünkü Tanrınız Yehova?nın gitmenizi emrettiği yoldan sizi çevirmek amacıyla,Mısırdan, köleler evinden sizi kurtaran Tanrınız Yehovaya karşı isyankârca konuşmuştur; aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.

hz.Muhammed yine bunları dedi ve yine ölmedi.ne iş?

Boyutlar ve Kanıtlar

Eğer siz bir tanrının varlığını baştan mümkünü olmayan bir hal içerisine sokarsanız bu durumda sizlere sunulacak tüm kanıtların sizin açınızdan bir anlamı olmayacaktır.

En baştan bu olasılığın olabilirliğine dair zihninizi açmanız gerekecektir.Siz illa deneylenmeyen bir şeyin asla mümkün olmadığını iddia edersiniz o şeyi baştan redetmişsinizdir demektir.Kişi öncelikle bir tanrının varlığına insanların inanmalarını sağlayan nedenlerin ne olduğunu bilmeli ve buna göre bu nedenlerin böyle bir evrende mümkün olup olamayacağının ispatlamalıdır.

Peki, tanrı neden onu görebileceğimiz bir boyutta değildir?
Bu onun olmadığını kanıtlar mı?
son yapılan arştırmalara göre evrenin başlangıcının 2 boyutlu olduğu ortaya çıktı.şu anki evrenimizin 4.cü boyutuna ulaştığı ve fizikçilerinde 11.ci boyuta ulaşmaya çalıştıklarını görüyoruz.
http://khosann.com/buyuk-patlamada-sasirtan-varsayim-evren-2-boyutlu-basladi-4-boyutlu-oldu-ve-gelecekte-5-boyutlu-olacak/
o halde bizim boyutlarımızın ötesinde olduğunu düşündüğümüz bir varlığın bizim boyutumuzda görünmemesi onun var olmadığını kanıtlamaz.
peki evren başlangıçta 2 boyutlu ıken bigbang'den önce herhangi bir boyutu sahip miydı?

işte burda fizikçiler evreni başlatan nedenin tüm boyutların üzerinde olduğunu ve o şeyin evreni başlattığını söylüyorlar.o şey olmasaydı evren asla varolmayacaktı.demek ki evren varlığını boyutu olmayan birşeye borçludur
bu herhangi bir boyuta sahip durumda olmayan evrenin başlangıçtan önceki halinide reddetmemiz mi gerekir?

Tanrısal Kanıtlar

Tasarlanan birşeyin bir tasarımcının ürünü olduğunu kanıtlaması için o şeyin tasarlanmış olması yeterli bir kanıttır.
Tasarlanan ya da hassas olarak ayarlanmış olan her şey o şeyin bir tasarım sonucu ortaya çıktığını gösterir.
Matematiği evreni açıklamak için kullandığınızda bazı hesaplamalarınız evrendeki bazı güçlerin teorik olarak olması gerektirdiği sonucuna varırsınız ve bunu sonradan da ispatlamaya çalışırsınız,tıpkı higgs bozununun gözlemlenemediği ve varlığının bilinemediği halde matematiksel olarak bu parçacığın olmasını gerektiren teorik hesaplamaların sonucunda bu parçacığın varlığının kanıtlanması gibi..

Karadeliklerin varlığı keşfedilmeden önce nasıl ki bunun önce matematiksel açıdan evrenin olmazsa olmazı olarak ortaya çıkmasını gerektiren nedenleri vardıysa ,evrendeki hassas dengelerinde bir yaratıcı olmazsa olmazını gerektiren nedenleri vardır
Ayrıca canlılarda yaşama arzusunu doğuran "neden" maddesel kaynaklı bir neden ise o zaman  neden aynı madde yaşama arzusunun sonlanmasını istemiyor.Eğer maddeden geldiysek maddeye döneceğiz o halde madde neden kendine dönme konusunda insana korku yaşatsın ki?

Tanrı İşini Bilir

Einstein bir sözü vardır.Herkesin hem fikir olduğu bir gün kayıp bir gündür.
Aslında bu Tanrının da insanların her konuda hem fikirli oalrak yaratmadığının nedenlerini bize göstermektedir.Her kadın ya da erkek aynı olsaydı insanlar karşı cinslere ilgi duyabilirler miydi?
Her düşünce aynı olsaydı insanlar farklı keşiflerde bulunabilirler miydi?
Herkes tanrıyı görseydi insanlar tanrıdan başka herhangi bir şeye inanma ihtiyacı duyar mıydı?
Herkes bir tanrının olmayacağını bilseydi herkes felsefe yapabilir miydi?
Ya da herkes aynı şekilde düşünseydi insanlardan bir tanrıya inanmayan kimse olur muydu?
Ya da bitki ve hayvan çeşitleri olmasaydı insan kendisi dışında farklı bri canlı arayışını zihninde var edebilir miydi vb.

Bunlara baktığımızda Tanrının her şeyi farklı yaratmasının nedenleri ortaya çıkıyor.En basitinden bir Tanrının varlığına inanan kişi canlıların belirli bir noktaya kadar büyümesi ve sonrasında bu büyümenin durmasının bilinçli bir programcı tarafından tasarlanması gerektiğini düşünürken,diğer yandan inançsiz bir kişi bunu sadece tabiat kanunlarının canlılar üzerindeki gelişim etkisinin belirli bir yere kadar süreceğini iddia edebilir.Ancak bir noktadan sonra insanlar;var olan her şeyin, kendisinden önce gelen bir şeyin neden olduğuna inanmışlardır.Tıpkı farklılıkları yaratan tanrının bunu bir nedene bağlamış olması gibi..Evrende her şey kendi işlevini yerine getirecek şekildedir;ancak her şey kendisini aşacak nedenleri var edecek işlevleri yerine getiremez.Tıpkı insanların birbirlerine benzememek ya de herkes gibi aynı düşüncelere sahip olamamak için kendi öz yapılarına müdahale edememeleridir.

Sokratın dediği gibi;
Sorgulanmamış Bir hayat Süren İnsanların Hayatı, Kendi Ellerinde Yada Kendi Kontrollerinde Değildir. Onların Denetimi Dışarıdan Gelmektedir ?Sokrates
Bizleri tek ortak yönü ise ölümün gerçek olduğunun bilincinde olmamızıdır.hoşo'nun dediği gibi;
Birisi daha büyük bir ev ister, daha büyük bir banka hesabı, daha fazla ün, daha fazla isim, daha fazla güç ister. Birisi başbakan veya cumhurbaşkanı olmak ister. Hepsi sahtedir çünkü ölüm onları alıp götürecektir. Sahtenin anlamı budur. Sadece ölüm tarafından götürülemeyen şey gerçektir.

Hissiz Bir Evrende Hissetmek

Gülme eylemini sağlayan hücrelerimiz bunu nasıl yapıyor.Halbuki bunu sağlayan hücrelerimiz gülmenin ne olduğunu bilmezler.Nöronlarımız düşünmeyi sağlamak için nasıl bir yol izlemiş olabilirler.Ya da şöyle diyelim gülme ya da düşünmeyi sağlamak için insanoğlu hücrelerden farklı olarak nasıl bir sistem kurmalıdır?Hücrelerimizin gülme anındaki tüm hareketlerinin gözlemleyip aynı sistemi bilgisayarlar üzerinde kurgulasak acaba bilgisayarlar gerçekten gülmenin ne olduğunu anlayabilecekler midir?Ya da düşünme anında oynamış oldukları rolllere göre bu işleyişin aynısını nöronlardan alıp bilgisayarlarda böyle bir sistem kursak bilgisayarlr acaba şuurlu varlıklar haline gelebilecekler mi?Aşık olma hissi eğer duygu-durum bozukluğundan kaynaklanan bir duyguysa bu duygu-durum bozukluğunu örnekleyip bilgisayarlara aktarsak bilgisayarlara gerçekten aşık olma hissini kazandırabilir miyiz?...
Biliyoruz ki bunların hiçbiri en gelişmiş bilgisayarlarda dahi gerçekleştirilemez eylemlerdir.O halde nasıl oldu da hissiz bir evrende his sahibi olabilmeyi başarabildik.Eğer tüm bunlara neden olan evrim ise evrim insanda bu hislerin oluşması için nasıl bir yol izledi.Hangi şartların varlığı insanda bu hislerin doğmasına neden oldu?katı,donuk ve cansız olmak o şeye hissiz olmayı gerektirken, evrene karşı ne beslendi de evrim bizlerde his sahibi olmayı gerekli kılar hale getirdi?
Gülme hissini bizlere hissetterinin bu hislerden habersiz olmalarına rağmen bizlere yaşattıkları bu duygunun kaynağının ne olduğunu soruyorum.Gülme nedir? diye sorusuna karşılık bunun sadece yüz hatlarına indirgerseniz bu içeriği boş biçimsel bir cevap olur .Atomlar gülmenin ne olduğunu nasıl bilmiyorlarsa hücrelerde aynı atomalrdan ibaret oldukları için onlarda gülmenin nasıl bir his olduğunu bilmezler.Hele hele gülme hissinin insanda uyandırdığı hazzı asla bilemezler.

Ölümün Garipliği

Belirli bir sure sonra canliligi meydana getirme ve canlıligi hayatta tutma gorevi ustlenen atomlar zamanla bu gorevlerini ustlenmekten vazgeciyorlar.ve hucrelerin bozulmasina neden olup canliligin yasaminin sona ermesine neden oluyorlar.entropi yasasinin oldugu bir evrende yani her seyin bozulmaya meyilli oldugu bir ortamda atomlar herseye ragmen bir canliligin hayat bulmasi icin olaganustu bir cabayla bir araya (entropi yasasina ragmen) gelip canliligi olusturmak icin caba sarfediyorlar ve bunu kesintisiz olarakta basariyorlar.hatta her canlinin ayni nesli surdurmesi icin ayni canli turlerini organizasyonunu sagliyorlar.sonucta bu kadar fedakarliga ragmen gunu geldiginde engellenemez bir sekilde canliligin sonunuda hazirliyorlar.peki hangi guctur atomlarin boyle sistemli organize olmasini saglayan? hangi yada nasil bir guctur ki bu atomlara canliligin yasamini destekleyecek enerjiyi veren? atomlardaki hangi engellenemez guctur ki biz akilli canlilar hayatta kalmak icin akilsiz atomlarin ölümumuze neden olan eylemini engellemekten yoksun oldugumuz? kisacasi sonucta nefesimiz, organlarimiz, hucrelerimiz temeli atomlardan ibaretse bizi caresiz birakan bu ölüm ve yasamin sebebi nedir?

İnsan Kendi Varlığını Neden Küçümser?

Ne yaparsak yapalım bir günün sonunda"ne bu,tüm bunlar ne demektir" diyebileceğimiz türden sorulacak sorularla yüzleşme noktasına geliyoruz.Ki bizler bu evrenin yaşı kadar yaşlı canlılarız;çünkü hiçbir şey vardan yok,yoktanda var olmaz ve her şey atomlardan meydana gelmiştir. o halde bizde hiç yok olmayıp ya da evrenle birlikte en başından var idiysek bu durumda bizlerde atomların ilk gününden beri var olduğu yaştayız.

Yalnız ne oldu da bu atomlar , tesadüflerin gelişigüzel işlemesinin imkansızlığı içinde bizler gibi düşünebilmeyi becerebilen canlıların oluşmasına neden oldu?

nasıl oldu da bu atomlar İnsan gibi bir bütünü elde etme becerisi edindi ya da kendi kendine böyle bir becerinin var olmasını sağlayacak bri düzenin meydana gelmesine neden oldu.Bizler biliyoruz ki atomların bir insan gereksinimini sağlayacak şekilde bir araya gelmesinin zorunlu hali,bilinçli varlıkların doğmasına neden oldu.Çünkü bizler bir zamanlar onların (yani atom) halindeydik ve atomların bir insanı var edecek yapıları oluşturdu andan itibaren varolduğumuzu idrak edebildik.O halde hala nedendir herşeyin nedenin madde olduğunu iddia etmek?
Bu maddenin en başından akılsız olduğunu biliyoruz. iç içe geçmiş bütünlük oluşturabilecek canlı yapıları meydana getirmesinin bilgisizlik dahilinde olmayacağını da biliyoruz.Amaç gerektirmeyen başıboş bir evrende insan oluşumu sağlayacak atomların böyle bir niyet taşımayacağını da bilmekteyiz.O halde bizlere ne oluyorda bizlerin varlığına neden olanın aptalllık,başıboşluk,bilgizsizlik,tasarımsızlık,plansızlık gibi programsız metodların varettiğine inanmak istiyoruz.Bizler bu kadar basit miyiz ki kendi varlığımızı bu basitliklere bağlıyoruz

Düşünüyorumda atomlara görev vermeden atomalar neden vucudunuzda savunma sistemi kursun neden mikroplara karşı stratejiler belirleyip onları yok edecek antikorları üretsin.

Klasik Sorular

1.Allah'in tüm bu olanlardan sonra hedeflediği nedir? 2.Meşhur Ahzap süresindeki peygamberin evlatligiyla evlenmesinin hikmeti? 3.Dini...